İsveç’in başkenti Stockholm’de provokasyon görüntülerine bir yenisi eklendi.

İskandinav ülkesindeki yetkililer, İslam ve Müslüman karşıtı Rasmus Paludan’ın Kur’an-ı Kerim’i yakma girişimine izin verdi.

İsveç’teki Türkiye Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim’in yakılması, Batman’da düzenlenen mitingle protesto edildi.

Kültür Mahallesi’nde bulunan 8 Mart Bayanlar Parkı’nda ‘Kuran Nesli Platformu’ tarafınca ‘Kuran’a haiz çık’ sloganıyla düzenlenen miting Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.

“Kuran’a uzanan eller kırılsın”

Binlerce kişinin katılmış olduğu mitingde ‘Kuran’a uzanan eller kırılsın’, “Çekin kirli ellerinizi Kuranımızdan’, ‘Yeter ki Kuran susmasın’ yazılı dövizler taşıyan kalabalık, sloganlarla İsveç’i protesto etti. 

“Defolup gitsinler, başlarının çaresine baksınlar”

HÜR Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkan Yardımcısı Serkan Ramanlı, burada yapmış olduğu konuşmada, şu ifadeleri kullandı:

“Aziz İslam’a hücum eden hadsizlere hadlerini bildirmek için buradayız. Dün İsveç’te Kuran nüshalarını ateşe veren hadsizin yaptıkları basit bir çirkeflik değildi. Bazen Avrupa’nın değişik başkentlerinde, değişik hadsizlerin, değişik dillerden konuşan, değişik kavimlere mensup İslam düşmanlarının böylesi hareketlerine şahitlik olduk fakat dün meydana gelen fiil ötekilerden farklıydı. Dün meydana gelen fiil örgütlü bir kötülüktü. Dün meydana gelen fiil spontane gelişen bir fiil değildi. İsveç devletinin ilkin izin verdiği, sonrasında eylemi gerçekleştirmesi için güvenliğini sağlamış olduğu ve sonrasında desteklediği alçakça bir eylemdi. Asla kimse, hiçbir güç, hiçbir devlet, hiçbir otorite inancımıza hakaret edemez. Kitabımızı yakmaya cüret edemez. Peygamberimize hakaret edemez. Biz bu haksızlığı, bu hakaretleri kabul etmiyor ve hep bir ağızdan reddediyoruz. Bugün bu meydanda toplanmamıza sebep olan o devlet, İsveç, NATO’ya üye olmak istiyor fakat NATO’da bir kaide var. NATO üyesi bir ülke bile veto ederse, NATO’ya üye olamayacak. O ülkelerden biri de Türkiye. Birkaç ay ilkin bu üyelik gündeme ulaştığında Türkiye razı olmadığını beyan etti. Niçin? PKK’nın, FETÖ’nün devlet tarafınca aranan militanları İsveç’te korunuyor diye. İsveç onlara ev sahipliği yapıyor diye, Türkiye İsveç’in NATO üyeliğine şerh koydu. Ikimiz de diyoruz ki ey bu ülkenin yönetiminde olanlar, ey bu milletin iradesiyle hareket etme yetkisinde olanlar, ey hükümet bırakın PKK’yı, bırakın FETÖ’yü herifler dinimize düşmanlık ediyor, Rabbimize ve kitabımıza düşmanlık ediyor. Bizim kutsallarımızı hiçe sayan bu şekilde bir devletin güvenliğinden bizlere ne. Eğer onlar bizim inancımıza kıymet vermiyorlarsa biz onların güvenliğini temin etmek zorunda değiliz. Defolup gitsinler, başlarının çaresine baksınlar. Bu şekilde bir ülkenin büyükelçisini kendi başkentinizde ağırlıyorsunuz. Buna razı değiliz.”