Son dakika: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kalemler Mahallesi’nde meydana gelen Manavgat-Akseki Yangın Afeti Sonrası Köy Konutları Anahtar Teslim Töreni’nde yapmış olduğu konuşmada, Antalya’da dolu dolu bigün geçirdiklerini beyan etti. Ilkin Kepez’de meydana getirilen toplu açılış töreninde Antalyalılarla özlem giderdiklerini belirten Erdoğan, resmi sayılara gore 90 bin civarında katılım bulunduğunu dile getirdi.

Arkasından geçen ay sel felaketine maruz kalan Kumluca’ya geçtiklerini ve 12 bin kişinin de Kumluca’da bulunduğunu özetleyen Erdoğan, söz verdikleri köy konutlarından bir kısmının anahtar teslimi vesilesiyle Manavgatlılarla bir arada olduklarını söylemiş oldu.

Tamamlanan konutların görsellerinin alandaki ekrana yansıtılması sonrasında Erdoğan, “Şu evlerin güzelliğini görüyorsunuz. Söz verdik, Manavgatlı kardeşlerimize sözlerimizi yerine getirdik, bundan mutluyuz bu sebeple AK Parti iktidarı, verilen sözleri yerine getiren iktidardır.” diye konuştu.

Yangında yaşamını kaybedenlere Tanrı’tan rahmet dileyen Erdoğan, “Bu yangın Manavgat, Alanya, Gündoğmuş ve Akseki ilçelerimizin 59 mahallesinde 11 gün süreyle etkili olmuştur. Türkiye Afet Müdahale Planı’nı devreye sokarak devletimizin tüm imkanlarıyla müdahale ettiğimiz bu afet, 61 bin 500 dekar ormanımızla beraber adeta ciğerlerimizi de yakmıştır.” ifadelerini kullandı.

8 binin üstünde personel, 40 hava aracı, 2 bin kara aracıyla söndürme çalışmalarının yürütülmüş olduğu yangının arkasından derhal vatandaşların yaralarını sarmaya başladıklarına dikkati çeken Erdoğan, evleri, eşyaları, işyerleri ve araçları ziyan olan vatandaşlara 53 milyon lira, ziraat alanları ve hayvanları ziyan olan çiftçilere 213 milyon lira, yıkıntı kaldırma işlemleri için de ilgili birimlere 25 milyon nakdi ödeme yaptıklarını söyledi.

Erdoğan, “Toplamda 300 milyon lirayı gören bu desteklerin yanında hayırsever yurttaşlarımız ve sivil cemiyet kuruluşlarımızla 56 milyon liralık bir katkıyla yurttaşlarımızın yanında yer almıştık.” dedi.

‘EVLERDEN YAPIMI TAMAMLANAN 427’SİNİN ANAHTARLARINI SAHİPLERİNE TESLİM EDİYORUZ’

Hasar tespitinin arkasından 666 vatandaşa AFAD’dan, 234 vatandaşa da kentsel dönüşümden gerçek sahibi olarak konut inşasına karar verdiklerini özetleyen Erdoğan, şöyleki devam etti:

“Bu 900 konut yanında 4 köy konağının ve bir caminin de inşasına başlamıştık. Bölgenin mimarisine uygun şekilde tek yada 2 kattan oluşan olarak inşa ettiğimiz bu evlerden yapımı tamamlanan 427’sinin anahtarlarını sahiplerine teslim ediyoruz. Evrenseki, Kalemler ve Kepezbeleni köy konakları bitmek üzeredir. Kalan konutları ve öteki yapıları da en kısa sürede tamamlıyoruz. Meydana getirilen konutlar, tasarımıyla, malzemesiyle, çevresiyle hakikaten her vatandaşımızın haiz olmak isteyeceği güzellikte işlerdir. “

Erdoğan, Türkiye’de gerçekleştirmek istedikleri mimari zihniyet değişiminin birer örneği olarak görmüş olduğu bu projelerin, tüm şehirlerde yaygınlaştırılması gerektiğine işaret etti.

VADE VE TAKSİT TUTARLARI BELLİ OLDU

Konutların hangi şartlarda hak sahiplerine verileceğini de aktaran Erdoğan, “İnşa ettiğimiz 900 afet köy konutunu maliyeti üstünden yüzde 66 indirimle, 2 yılı ödemesiz, 18 yıl vadeyle sahiplerine vereceğiz. Ahırlı ve ahırsız tiplerine gore, büyüklükleri 93 metrekare ile 280 metrekare içinde değişen bu konutların aylık ödemesi 2 bin 50 lira ile 3 bin 700 lira arasındadır. Toplam ödeme ufak tiplerde 445 bin lira, ahırlı tiplerde 797 bin lira olacaktır. Gerek bugüne dek teslim edilen konutların, gerek yakında teslim edilecek konutların gerçek sahibi yurttaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.

Bu çalışmaların hızla tamamlanmasında alın teri döken bakanlar, bakanlıklar, kurumlar ve yüklenicileri kutlama eden Erdoğan, şunları söylemiş oldu:

“Görüldüğü şeklinde artık yaraların sarılmasını birkaç ayda, yıkılanların yerine yenisinin yapılmasını inşa tarihinden başlatırsak bir yıl şeklinde bir sürede bitiriyoruz. Dünyada böylesine süratli bir afet yönetimi meydana gelen başka bir örnek yoktur. Bırakınız yıkılanların yerine bir yılda yenisini yapmayı, bu kadar sürede enkazı dahi kaldıramayan, temizleyemeyen ülkeler biliyoruz. Yaşanmış olan her kriz, her afet Türkiye’nin yönetim kapasitesini ve kabiliyetini bir tek kendimize değil, tüm dünyaya yine yine ispatlıyor. Normal olarak gönül ister ki ne salgınla uğraşalım, ne yangın ve sele maruz kalalım, ne siyasal ve ekonomik kriz dalgalarıyla savaşım edelim fakat hepsi de yaşamın ve dünyanın birer gerçeği olduğuna gore bizlere düşen vazife tedbirimizi almak, hazırlığımızı yapmak, başımıza vardığında de en süratli şekilde çözümüne bakmaktır. Doğal bu emek harcamaları yürütürken aslına bakarsak yaptığımız iş, milletin olanı millete vermekten ibarettir. Eskiden milletin olanı vesayetle, darbeyle, nice kurnaz ayak oyunuyla kendi insanımıza değil, emperyalistlerin doymak bilmez ihtiraslarına kurban ettikleri için felaketlerde boynumuz bükük kalıyordu.”

‘HİÇBİR FELAKETTE İNSANLARIMIZDAN ‘NEREDE BU DEVLET?’ FERYADI DUYMADIK’

Erdoğan, 1939 Erzincan depreminde insanların aylarca yıkıntıların altından çıkamadığını dile getirerek, “Daha yakın bir vakitte 1999 depreminde devletin günlerce hatta haftalarca ulaşamadığı bölgeler bulunduğunu biliyoruz. Hamdolsun milletimizden aldığımız destekle kurduğumuz sistem yardımıyla son dönemde yaşanmış olan hiçbir felakette insanlarımızdan ‘Nerede bu devlet?’ feryadı duymadık. Tam tersine hafızalarımızda bir tek her felaketin arkasından kendine anında sahiplenen, devletine yakarma eden insanlarımızın görüntüleri kaldı. İnşallah Türkiye’yi bu seviyesinin gerisine asla düşürmeyecek, hızla gelişen teknolojinin verdiği imkanlarla hem altyapımızı güçlendirmeye hem afet müdahale sistemimizi geliştirmeye devam edeceğiz.” değerlendirmesini yapmış oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanların yaralarını sarıp kayıplarını telafi ederken tabiatı da dikkatsizlik etmediklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Yalnız ülkemize değil, dünyaya örnek olan bir çalışmayla yanan alanları hızla yine canlandıracak projeleri hayata geçirdik. Biliyorsunuz ki, her yangında olduğu şeklinde Manavgat yangınında da birileri çıktı, ‘ormanın inşaat yapılmak için bilerek yakıldığını yada yanan yerlerin bu amaçla kullanılacağını’ iddia etti. Bu iftirayı, bu yalanı, bu fitneyi ısrarla milletimizin kulağına ve gönlüne sokmaya çalışanlara en güzel cevabı gerçekleştirdiğimiz ekolojik restorasyonla verdik.”

’14 BİN 500 HEKTARIN ÜZERİNDEKİ KISMI TABİAT KORUMA ALANI OLARAK AYIRDIK’

Yangında ziyan olan 60 bin hektara yakın alanın 30 bin 500 hektarında doğal gençleştirme, 14 bin 400 hektarında yapay gençleştirme, 467 hektarında endüstriyel plantasyon projesini uyguladıklarını belirten Erdoğan, kalan 14 bin 500 hektarın üstündeki kısmı da doğa koruma alanı olarak ayırdıklarını söylemiş oldu.

Doğal gençleştirme alanlarındaki çalışmaların bitmek suretiyle bulunduğunu kaydeden Erdoğan, geçen ilkbahar ve güz aylarında 135 bin kilogram kızılçam, 2 bin 320 kilogram karaçam ve 6 bin 200 kilogram sedir tohumunu bu alanlarda toprakla buluşturduklarını beyan etti.

Erdoğan, yapay gençleştirme ve plantasyon alanlarındaki çalışmalarda da sona geldiklerini belirterek, şunları dile getirdi:

“Buralarda dozer ve ekskavatörlerle 5 bin 200 hektara yakın toprağı işleyerek fidan dikimi, 5 bin 670 hektar alanda da tohum ekimi yaptık. Gelecek yıllarda ortaya çıkacak ihtiyacı da göz önünde bulundurarak sınır hatlarına ve yol kenarlarına yangına dayanıklı 95 bin harnup, 89 bin servi, 70 bin zakkum, 42 bin çeşitli türde ağaç fidanı diktik. Ek olarak köylü yurttaşlarımızın 95 bin harnup ve 70 bin defne fidanı dikmesini teşvik ettik. Böylece toplamda 2 milyon 750 bin fidanı toprakla buluşturarak yangından ziyan olan alanların yüzde 90’ındaki emek harcamaları bitirdik. Kalan kısımları da inşallah bu sürem tamamlayacağız. Dikim meydana getirilen yerlerdeki nebat örtüsü artık gözle görülür hale gelmeye başladı.”

MİLLET BAHÇESİ MÜJDESİ

Vatandaşlara bir de müjde vermek istediğini söyleyen Erdoğan, “Sorgun bölgesindeki 2 milyon 800 bin metrekarelik bir alanı millet bahçesi olarak düzenleyerek Manavgat halkının hizmetine sunma sonucu aldık.” dedi.

Erdoğan, Manavgat’a daha ilkin Türk Beleni Millet Bahçesi’ni kazandırdıklarını belirterek, Antalya’nın öteki ilçelerinde yapımı devam eden 5 millet bahçesine bugün Sorgun Millet Bahçesi’ni de dahil ettiklerini bildirdi.

Ülkenin en eski gezim bölgelerinden Manavgat’ı yeni yatırımlar ve desteklerle oldukca daha ileri seviyelere çıkartmakta emin olduklarını vurgulayan Erdoğan, bununla birlikte Manavgat’ın da projesi olan Antalya-Alanya otobanının bunlardan biri bulunduğunu kaydetti.

Erdoğan, yapımını Kültür ve Gezim Bakanlığının üstlendiği iki yeni atık su arıtma tesisiyle, 2050’ye kadar denizlerin temizliğini güvence altına aldıklarını beyan etti.

Antalya Havalimanı’nın senelik 80 milyona çıkacak kapasitesinden Manavgat’ın da istifade edeceğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“İç Anadolu’yu Manavgat’a bağlayan bölünmüş yol projemizdeki her gelişme direkt ilçemize katkı sağlıyor. İnşallah Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 100. yılı coşkusunu hep birlikte yaşayacağımız 2023’ü ‘Türkiye Yüzyılı’nın da başlangıcı haline gene beraber getireceğiz. Bu duygularla bir kez daha anahtar teslimini yaptığımız evlerin gerçek sahibi yurttaşlarımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Köy konutlarımızın inşasında alın teri döken bakan ve bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, yüklenicileri yine kutlama ediyorum.” (AA)

ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ

AK Parti’den dikkat çeken seçim açıklaması

3 parti düşüşte, oy oranı artan iki parti var

Bakan Asil’dan ‘telefon görüşmesi’ göndermesi! “Takmış kafaya Cumhurbaşkanı olacak”