Dünya Bankası tarafınca hazırlanan “Türkiye için Deniz Üstü Rüzgar Enerjisi Gelişimi Yol Haritası” raporunun neticeleri, çevrim içi olarak düzenlenen görüşmede paylaşıldı.
Rapora bakılırsa, Türkiye’de yüzer ve durağan(durgun) temelli kurulumlar için dört potansiyel alan bulunuyor. Karadeniz’de yüzer kurulumlar için 13,9 gigavat ve durağan(durgun) temelli kurulumlar için 1,3 gigavatlık bir potansiyel tespit edilirken, Marmara Denizi’nde yüzer kurulumlar için 19,2 gigavat ve durağan(durgun) temelli kurulumlar için 2,8 gigavatlık bir potansiyel mevcut.
Çanakkale’de 7,5 gigavat yüzer ve 1,6 gigavat durağan(durgun) temelli kurulumların, Ayvalık’ta da 2,8 gigavat yüzer ve 1 gigavat durağan(durgun) temelli kurulumların yapılabileceği hesaplanıyor.
Böylece, öteki minik alanlarla beraber, Türkiye’nin dört bölgesinde yüzer olarak toplamda 47 gigavat ve durağan(durgun) temelli 7 gigavat olmak suretiyle toplamda 54 gigavatlık deniz üstü rüzgar santralinin kurulabileceği öngörülüyor.
Türkiye’nin mevcut karasal rüzgar enerjisi tedarik zincirinden yararlanabileceği, hem iç pazar hem de Akdeniz ve Karadeniz bölgeleri için denizaşırı bir tedarik zinciri geliştirebileceği ve bilhassa yüzer deniz üstü rüzgar enerjisi sistemlerinde daha çok potansiyelin bulunmuş olduğu tahmin ediliyor.
Görüşmede konuşma meydana getiren Dünya Bankası Baş Enerji Uzmanı Yasemin Örücü, raporun üstünde pek oldukça paydaşla beraber ortalama 3 senedir çalıştıklarını belirterek, “Türkiye’nin yeni açıklamış olduğu 2035’e kadar 5 gigavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi kurulum hedefini memnuniyetle karşılıyoruz. Bu oldukça büyük bir adım. Ikimiz de yol haritamızda bazı senaryolara yer verdik ve 2022 ile 2030 arasındaki dönem bu sektörün gelişimi açısından oldukça kilit bir öneme haiz.” dedi.
Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği (DÜRED) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Durak ise Türkiye’nin yenilenebilir enerji ve bilhassa de rüzgar enerjisinde bir başarı hikayesi yazdığını beyan etti.
Türkiye’de tüketilen enerjinin neredeyse yarısının yenilenebilir enerjiden geldiğini anımsatan Durak, “Sadece deniz üstü rüzgar enerjisi Danimarka’da ortalama 20 yıl ilkin başladı ve şu anda da dünyada gelişiyor. Türkiye de son aşama rüzgarlı denizlerle çevrili ve rüzgar enerjisi sektörü de dahil olmak suretiyle olgunlaşmış bir endüstriye haiz. Dolayısıyla bizim için bu know-how’ı deniz üstü rüzgar enerjisi sektörüne aktarmanın çok da fazla zor olamayacağını düşünüyorum. Tedarik zinciri olarak da, çevremizdeki ülkelere kolaylıkla ekipman ve know-how ihraç edebiliriz.” diye konuştu.
COWI Rüzgar ve Yenilenebilir Enerji Departmanı Başkanı Erik Mohr, raporun Türkiye’nin deniz üstü rüzgar enerjisindeki potansiyelinin bağımsız olarak değerlendirilmesi, sektörün gelişimindeki zorluklar ve fırsatların ele alınması ve siyaset oluşturulmasına yönelik ergonomik bir yol haritasının oluşturulması için hazırlandığını belirtti.
Deniz üstü rüzgar enerjisi sektörünün hızla olgunlaşmaya başladığına işaret eden Mohr, “Son 10 yılda, bu sektör küresel olarak 10 kat gelişme gösterdi.” diye konuştu.
Mohr, AB’nin deniz üstü rüzgar enerjisi hedeflerinde Akdeniz’in de 50 ila 100 gigavat potansiyel ile yer aldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: webhane.com