İZMİR (İHA) – Dermatolog Hekim Yasemin Fazilet Öztürk : “Sıkı diyetler saç dökülmesine sebep olabiliyor”

Bilinçsiz saç eseri kullanıma dikkat

İZMİR – Saç dökülmeleri ve yıpranmaları hakkında bilgi veren Dermatolog Hekim Yasemin Fazilet Öztürk, bilinçsiz eser kullanımına da değinerek kıymetli ikazlarda bulundu. Öztürk, süratli kilo kaybı için bilinçsizce yapılan sıkı diyetlerin de saç dökülmesine sebep olabileceğinin altını çizdi.

Günümüzde çabucak hemen herkesin yaşadığı ve önlemek için birçok prosedüre başvurulan problemlerden bir tanesi de saç dökülmeleri. Her ne kadar daha çok erkeklerin yaşadığı bir sorun üzere gözükse de aslında bayanlar da saç dökülmelerinden epeyce şikayetçi. Bu manada İzmir Kavram Meslek Yüksek Okulu Öğretim Vazifelisi Dermatolog Hekim Yasemin Fazilet Öztürk, saç dökülmeleri ve saç yıpranmaları hakkında hem bilgilendirmelerde bulundu hem de bilinçsiz eser kullanımına dikkat çekti.

“Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan eserleri kullanmamak gerekiyor”

Dr. Yasemin Fazilet Öztürk, bireylerin saç sorunu olduğunda internetten ya da farklı bireylerden alınan duyumlara nazaran çeşitli eserler uygulanıldığından ötürü meseleler yaşanabileceğini vurgulayarak, “Sağlık Bakanlığından ruhsatı olmayan eserleri kullanmamak gerekiyor. Çeşitli renklerde sular olarak isimlendirilen eserler piyasaya sürülüyor lakin içinde ne olduğunu bilmiyoruz. Değil saça sürmek, tahminen dokunmak bile ziyanlı olabilir. İçinde saç çıkaran bir şey olsa bile bunun dozu ve uygulaması nasıl olur üzere rastgele bir bilgi olmadan internetten alınan bilgiyle eser kullanılmamalı. Bir tabibe başvurmanız, uygun dozda uygun tedaviyi almanız gerekiyor. İlaç uygun olsa bile belirlediğiniz doz size uygun olmayabilir. Eser arkadaşınıza yeterli gelmiştir fakat size uygun gelmeyebilir. Size ilişkin yan tesirler ortaya çıkabilir, hiç beklemediğiniz alerjik tepkiler olabilir, saçınızı çıkaracakken orada çeşitli tepkilerle saçınızın hiç çıkmamasına neden olabilir” diye konuştu.

“Sıkı diyetler sonrasında saç dökülebiliyor”

Saç dökülmesinin, hem bayanlarda hem de erkeklerde görülebilen klinik bir durum olduğunu kaydeden Dr. Yasemin Fazilet Öztürk, “Bu hastalıkta genel saç dökülmesi olabilir, kimi dermatolojik hastalıklara bağlı yara izi bırakarak dökülmeler olabilir ya da ‘erkek tipi’ dediğimiz, yalnızca alın ve zirve noktasında olan dökülmeler olabilir. Erkek tipi saç dökülmesi, erkeklerde daha sık olmakla birlikte bayanlarda da kimi hormon sorunları olduğunda görülebiliyor. Hasta bize geldiğinde evvel hastaya sorular sorarak saç dökülmesinin nedenini anlamaya çalışıyoruz. ‘Ne vakitten beri dökülüyor, günde kaç tane dökülüyor?’ üzere sorular soruyoruz. Örneğin günde 80-100 ortası saç teli dökülmesi olağan. Fakat bu sayı artıp saçta seyrelmeye yol açtığında hasta, saç dökülmesi hastası olarak kabul ediliyor. Örneğin çok sıkı diyetler sonrasında da saç dökülebiliyor. Gebelikten sonra 2-3 ay içerisinde de çok önemli saç dökülmeleri olabiliyor. Kişinin rastgele bir hastalığı olabilir, bir ilaç kullanımı olabilir. Zira birtakım ilaçlar saç, kirpik ve kaş dökebiliyor. Büyük bir cerrahi operasyon geçirildiyse ya da gerilim yaşanıyorsa saç dökülebiliyor. Tüm bunları konuşuyoruz. Saçı muayene edip saç dökülmesinin tipini belirliyoruz ve sonrasında birtakım tetkikler istiyoruz. Demir eksikliği ve kansızlığı var mı, guatr ile ilgili rahatsızlığı var mı, vitamin eksikliği var mı diye bakıyoruz. Bu testlerin sonuçlarında rastgele bir eksiklik gördüysek bunları yerine koyma hedefiyle hastayı tedavi ediyoruz. Şayet eksiklik görmediysek şampuanlar, haplar, spreyler üzere genel saç takviyeleri önerebiliyoruz” tabirlerini kullandı.

Saç kökünde harabiyet yapacak kadar sarımsak kullanımına dikkat

Erkek tipi saç dökülmelerinin genelde erkeklerde görüldüğünü lakin lupus, liken planus ya da halk ortasında ‘saç kıran’ diye bilinen hastalıklar kelam konusu olduğunda her iki cinste de bu hastalıkların görülme oranı ortasında bir fark olmadığını belirten Öztürk, “Liken planus ve lupusta saç kökü harabiyeti de olduğu için saç çıkışı biraz daha sıkıntı. O hastalıkları daha erken evrede yakalayıp mümkün olduğu kadar saç dökülmeden durdurmak çok kıymetli. O yüzden erken teşhis ve tedaviye erken başlamak kıymetli. Saç kıranda, saç kökü harabiyeti olmadığı için o saçlar genelde yine çıkıyor fakat yeniden de vaktinde ve uygun tedavi verilmeli. Yanlış tedaviler uygulanmamalı. Örneğin saç tabanına saç kökü harabiyeti yapacak kadar çok fazla sarımsak kullanarak bölgeyi tahriş ettikten sonra o bölgede saçı çıkmayan hastamız oldu. Halbuki hasta o süreçleri yapmadan bize başvursa daha uygun tedavilerle saç kökü harabiyeti olmadan tedavi olabilecekti” dedi.

“Kimyasal teması ve çok fazla düzleştiriciden kaçının”

Dermatolog Tabip Yasemin Fazilet Öztürk ayrıyeten saç bakımına dair tavsiyelerine devam ederken şunları da söyledi; “Saçla ilgili bir şikayetiniz varsa onunla ilgili tedbirler almak lazım. Çok fazla kimyasal temasından kaçınmak lazım. Şayet kimyasallardan ötürü yıpranma olduysa, dışarıdan yapılan bakımlarla saçı desteklemek lazım. Lakin bunlar genel sıhhat kurallarına uygun formda yapılmalı. Hem cilt hem tırnak hem de saç için tertipli ve istikrarlı beslenmek, nizamlı uyumak, gerilimden uzak durmak gerekiyor. Saçınızın yapısına uygun şampuan kullanmak gerekiyor. Kuru saça çok fazla fön, çok fazla düzleştirici süreçler yaparsanız saçın keratin yapısını bozarsınız. Bu süreçleri, saçınızın yapısına nazaran planlamak lazım. Her sabah saçınızı düzleştiriyorsanız, çok yakın ve yüksek ısıyla saça temas oluyorsa kesinlikle keratin yapısını bozacaksınız. Birebir vakitte daima boya yaptırıyorsanız daima bakım da yaptırmanız lazım. Organik boyalar tercih edilebilir, keratin ve nem bakımları yapılabilir, saç maskeleri uygulanabilir. Kesinlikle banyoda krem kullanılmalı, uygun fırçalarla saç taranmalı, saçlar tertipli temizlenmeli. Şayet saç dökülmesi, saç uçlarının çok kırılması, cansızlık, kepeklenme, kızarıklık, kaşıntı varsa kişiyi pahalandırmak gerekiyor.”

“Sülfat içermeyen şampuanlar kullanın”

Deniz ve havuza girdikten sonra saçlarda kimi değişiklikler olabildiğini de söz eden Dr. Fazilet Öztürk son olarak, “Mevsime nazaran saçta birtakım değişiklikler olabilir. Bilhassa yaz aylarında havuzun kloru, denizin tuzu, güneşin tesiri ile birlikte saçlarda kuruma, yıpranma, kırılma, cansız manzara üzere kimi değişimler olabiliyor. Bu değişimlere yönelik olarak tekliflerimiz olabiliyor. Örneğin çeşitli nem bakımları, keratin bakımları, çeşitli bitkisel ve organik eserlerle yapılan saç bakımları, saçın gövdesindeki kurumayı, yıpranmayı gidermeye yardımcı olabilir. Bunlar organik eserler elde edilerek konutta de yapılabilir. Kesinlikle sülfat içermeyen şampuanlarla saç yıkanmalı. Deniz ve havuzdan sonra bir an evvel duş alınmalı ve sonrasında nem bakımları yapılmalı” diyerek kelamlarını sonlandırdı.